• Türkçe

TÜRKIYE'DE TOPRAK

TÜRKIYE'DE TOPRAK

Toprak, Bitki, Gübre, İlaç

Günümüzde hızlı sanayileşme ve nüfus artışı birçok problemi de beraberinde meydana getirmiştir. İnsanlık bir yandan sanayileşmenin getirdiği refah ve kolaylıktan yararlanırken diğer yandan da doğal ve ekolojik dengelerin alt üst edilmesiyle ortaya çıkan çevrenin tahrip olması ve kirlenmesi gibi onarılamayacak bir bedel ödemekle karşı karşıya bırakılmıştır.

       İnsanoğlunun yer yüzünde yaşamaya ve kendisine ait yapay çevre oluşturmaya başlamasından bu yana insan ve doğa arasındaki denge, insan aleyhine devamlı olarak bozulmuştur. Özellikle son yıllarda ekol​ojik dengeyi süratle bozarak çevre sorunları yaratan insan, bu sorunların kendisine dönmesi ve sağlığını olumsuz yönde etkilemesi üzerine çevre bilincine varabilmiş ve bu kavramı kabul etmiştir .Toprak kaynakları ülkemiz insanlarının mevcut gereksinmelerini karşılayacak yeterli potansiyele sahip  olmalarına karşın, arazi kullanım izlencelerinin yetersizliği, tasarımsız ve izlencesiz sanayileşme, sağlıksız ve hızlı kentleşme , nüfus artışı, kentsel ve teknolojik kökenli kimyasal atıkların deşarjı yanında aşırı tarımsal ilaçlama ve yapay gübrelerden kaynaklanan toprak kirliliği, yangınlar, düzensiz turizm yatırımları vb. tarımsal arazi kullanımını giderek sınırlandırmakta ve sonuçta tarımsal üretim  potansiyeli yanında toprağın diğer doğal işlevlerini düşürmekte ve çevrede şekilsel ve yapısal bozulmalar olmaktadır.

       Türkiye topraklarının büyük bir bölümünde toprakların tamponlama güçlerini etkileyen pH, kireç, ve kil gibi kimyasal ve fiziksel özellikler açısından birçok ülke topraklarına göre oldukça iyi olduğu söylenebilir. Ancak ülkemiz topraklarına yönelik toprak kirliliğinin önemi, boyutları, çevre ve insan sağlığı üzerine etkileri konularında kapsamlı çalışmalar bulunmamaktadır. Bütün bu sebeplerden dolayı toprak kirliliği üzerine yapılacak çalışmalar son derece önem taşımaktadır. Bu amaçla enstitümüzde çalışma bölgemiz içinde yeralan ve bölgemizde yoğun tarım yapılan Erzincan Ovasının bitki besin maddesi kapsamları ve potansiyel toksik element kapsamları belirlenerek coğrafi bilgi sistemleri yardımıyla haritalanmıştır.

     Tarım toprakları dışardan bir şey ilave edilmeden, devamlı kültür altında bulundurulmaları veya kültür hayvanlarınca otlatılmaları sonunda besin elementi kaybına uğramaktadırlar. Kaybolan besin elementlerinden bazıları toprak ana materyaline ve diğer çevresel koşullara bağlı olarak yenilenmek suretiyle bitkilerin yararlanacağı forma dönüşebilmektedir. Ancak bunun sürekli aynı oranda devam  edeceğini düşünmek hatalı olur. Bunlardan bir kısmının veya duruma göre tamamının iyi ve kaliteli ürün elde etmek için dışardan ilave edilmesi zorunludur.

    Bugün bütün Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de en önemli sorunlardan birisi, en değerli varlığımız olan kültür topraklarımızın verim güçlerini artırmak ve bunu devam ettirmektir. Bu da ancak diğer kültürel tedbirler yanında gübre kullanımı ile mümkündür. Topraklarımızın verim güçünü artırmak için gübre kullanımının yaygınlaştırılması ve  gübrelerden en yüksek şekilde gelir elde edilebilmek için bilinçli ve bilgili bir şekilde gübreleme yapılması gerekmektedir. Bu da ancak kültür topraklarımızın analiz edilerek,  bitki besin maddeleri durumunu ve gübre isteklerini belirleyerek ayrıca gübre-ürün ilişkileri alanında yapılan çalışmaları da dikkate alarak gübreleme yapılması ile mümkün olacaktır.

     Ülkemiz farklı iklim özellikleri ve coğrafik yapıya bağlı olarak, birbirinden çok farklı karakterde topraklar oluşmuş, bu farklı topraklar üzerinde yine çok farklı bitki türlerinin tarımı yapılmaktadır. Zira bitki yetiştirmede esas amaç, yetiştirilen bitkiden yüksek miktar ve kalitede ürün alarak karlı bir üretim yapabilmektir. Böyle bir üretim de ancak farklı ekolojik bölgelere göre değişen bitki ihtiyaçlarının tam ve eksiksiz olarak karşılanması ile mümkündür. Bu ihtiyacın tam olarak karşılanması ise yine farklı ekolojik bölgelerde, farklı bitkilerin yetiştirilmesi ile ilgili araştırmalar yapmakla gerçekleştirilebilir.

     Ülkemizde toprak kaynaklarının gittikçe bozulmakta olması, toprak kaynaklarının sürdürülebilir yönetimini sağlayacak önlemlerin araştırılması ve ülke koşullarına göre uygun teknik ve ekonomik yöntemler geliştirilmesi gerekliliği apaçık ortadadır. Çeşitli nedenlerle gittikçe kayba uğrayan tarım alanlarında birim alandan alınacak verimin artırılması amacına yönelik olarak, değişik tarım teknikleri ve yeni ürün çeşitlerinin gelişimi ile gübre ihtiyaçlarının belirlenmesi çalışmalarına devam edilmelidir. Hammadde bakımından önemli düzeyde dışa bağımlı olan gübre sektöründe, hem dışa bağımlılığın azaltılması hem de ulusal kaynakların değerlendirilmesi için çeşitli organik ve inorganik materyallerin kullanılma olanakları araştırılmalıdır.    
    
  ​Kimyasal gübrelere alternatif olabilecek mikrobiyal gübrelerin üretiminde kullanılan ve kullanılabilecek mikroorganizmaların gen bankalarının oluşturulması ve geliştirilmesi gerekmektedir. Doğal sistemi bozmayan, gerek sürdürülebilir ve gerekse organik tarım uygulamalarında rhizobium ,rhizobakter, mikoriza v.b gibi mikroorganizmalardan güvenle kullanılabilecek gübrelerin üretilebilmesi çok önemlidir. Enstitümüzde bitki gelişimini teşvik edici bakterilerin  meralarda verim ve bazı mera özelikleri üzerine etkisini belirlemek amacıyla proje yürütülmektedir.

     Bilinçsiz gübre kullanımı tarım topraklarının ve yeraltı sularının kirlenmesine giden bir sürecin başlamasına neden olmaktadır. Son günlerde yoğun bir şekilde gündeme gelen evsel ve endüstriyel atıkların tarım topraklarında kontrolsüz şekilde kullanılması ciddi kirlenme riski taşımaktadır. Analize dayalı gübreleme ile gereken besin elementi gerektiği kadar ve gerektiği zamanda topraklara verilerek hem ülke topraklarının kirlenmesi önlenmiş olur hemde dışa bağımlı bir girdi olan gübreye gerektiğinden fazla harcanmamış olunur.

    Enstitümüzde   Bölgemizde yaygın şekilde üretilen ürünlerin gübre ihtiyaçları yapılan araştırmalarla belirlenmiş olup, çiftçilerimize toprak analizleriyle gübre ihtiyaçlarını belirlediğimiz laboratuvar alt yapımızda mevcuttur.

37+

Yıl Sektörel Tecrübe

50+

Ürün Çeşidi

100+

% Doğru Tercih

+